3 Haz 2011

Ne yapıyorum ben!

Sıkıntıdan ölünürse, öleyim ben o zaman!
Yapmadığım yarım işler, konuşamadığım kelimeler, insanlar var. Gideceğim bir yurt dışı...
İçimde büyüyen sessizliğim patlama noktasında.
Ya hiç ses etmeden çekip gideceğim, her şey kendiliğinden bitmiş olacak. İçimde kalanla boğuşacağım arda kalan zamanda. Ya da içimi kusup gideceğim, her şey kendiliğinden bitmiş olacak. İçimde hiçbir şey kalmamasıyla boğuşacağım arda kalan zamanda.
Eğer patlamaya hazırsam her an her şey yapabilirim.
Sıkıldım.
Benim sustuğum şeyleri başkalarının sesli söylemesinden, içime yara olan şeylerin başkalarının umursamamasından.

Yoruldum.
Her şey normalmiş, geçmiş gibi yapmaktan. Hep içimde olmasından.

Bıktım.
Herkesin belli noktadan sonra beni terk etmesinden ama benim henüz kimseyi terk etmemiş/edememiş olmamdan, en dediklerimin son olmasından, herkesin kötü döneminde beni bulmasından, benim hiç kötü dönemim olmamış gibi davranmalarından ya da umursamaz tavırlarından, iyi kız tabirinden, yorulmaktan ve sıkılmaktan... Kendimden...

Ve korkuyorum.
Gittiğin ve artık olmayacağın düşüncesinden, zaten hiç yoktu ki gerçekliğinden, neden diye sorup yanıt almaktan.

Ve hep yarım sevgilerin payıma düşmesinden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder