20 May 2012

arkadaş

küçükken, ölümüne kavga ettiğin arkadaşın vardır.
bunlardan hayatta yakın arkadaş olmaz demişlerdir zamanında...
inadına inatlaşılan arkadaş...

büyüyünce her durumuna koştuğun. koşamasan da yanında hissettirdiğin arkadaşın.
ya da koşamasa da yanında hissettirdiği.
ilk büyük ayrılığında ağlayarak yanına gittiğin, daha söylemeden ne olduğunu anladığı arkadaş.
ilk yediği kazıkta yine aradığın.
en mutlu anında 'of, dayanamıyorum söylicem sana' dediğinde de zaten anlamış olan!
ya da yanlış bir şey yapma evresinde, seni engelleyen..
ilk büyük ayrılığında seni arayandır aynı zamanda, sormadan anladığın.
ilk büyük korkusunu da sana sorandır aynı zamanda, ne olduğunu hiçbir zaman tam bilemesen de rahatlatmaya çalıştığın.
her zaman özlediğin, ama 'seni özledim' dediğinde gerçekten ihtiyacı olduğunu hissettiğin.
aramadığında kızmadığın, onun da kızmadığı. aramıyorsa mutludur zaten dediğin türden olanından...
14 sene...
kavram olarak dost, onun yanında kardeş!

1 yorum:

  1. mis gibi selen kokmuş :) ne güzel yazmışsın ne güzel anlatmışsın, kalemine sağlık cicem :)

    YanıtlaSil