23 Tem 2012

gün ışığı

sabah oldu. her yer aydınlık. odaya bolca güneş ışığı girmiş. istenmemesine rağmen!
geceden bir parça ağlamışım, farkında değilsin.
yastıkta beş gün önceden oraya bulaşmış rimellerim...
uyuyoruz.
0n dakika önce konuşmuşuz.
bitti...
uyuyoruz.
yastıkta iki dakika önceden kalmış ıslaklık. bir parça ağlamışım.
uyuyoruz.
şimdi bitmemiş olsa da bitecek.
uyuyoruz.
saatin alarmı.
gitme vaktim gelmiş.
sarılıyoruz.
öpüyorum.
öpüyorsun...
sana son kez bakıyorum, odaya, gün ışığına...
baktığımın farkında değilsin.
geldiğimde hiçbir şey aynı olmayacak.
son kez bakıyorum. yüzüne...
yüzünde bana dair çizgilere...
yüzündeki çizgilerimi arıyorum. silik...
öpüyorum.
öpüyorsun.
hoşçakal...
.
.
dışarısı koca bir oksijen yığını.
kayboluyorum...
tren sireni...
yürüyorum..
bitti.
.
.

20 Tem 2012

çizgi

uyurken hep elimi tut
ayakların ayaklarıma değsin
bu sefer önemi yok
nasılsa gideceksin...




16 Tem 2012

bir araya gelmiş harflerden ibaret yaşam




seni seviyorum kaç farklı dilde söylenir, kaç farklı tonlaması vardır? kaç farklı anlamı...
o anlamların içinde kaç farklı ses vardır. yankı...

hep kendini tekrar eden hayatlar...
anlar... huzur aramak için çıkılmış boş, çıkmaz sokaklar...
çıkmaz sokaklarda yankı bulan seni seviyorumlar... duvarlara çarpıp geri dönen sesler.
seslerde hayat bulan aldatma. aldanmış bir yaşam...
aldanmayla aldatılma arasındaki ince çizgi.
kendine tecavüz eden beden...
ağır gelen cümleler...
sevmek fiilinin çekimli hali...
mutlu görünmeye çalışılan hayatlar.
kafiyesiz yaşam...