31 May 2011

olmuyor!

Hani çocukken oyunun ortasında küstüm derdik ya
sonra çekip giderdik hani 
işte öyle çekip gitmek istiyorum 
fütursuzca.
bakmamak geriye..yalın gitmek ileriye... 
olsa ya hadi!!... olmuyor işte

hani çocukken saklambaç oynardık ya
sobelerdik hani
işte öyle sobelemek istiyorum
sobelenmekten yoruldum..
bakmamak geridekilere...arınmış gitmek ileriye...
başarsam ya hadi!..başaramıyorum işte.

hani çocukken aşık olurduk ya
masumca hani
işte öyle masumca sevmek istiyorum
fütursuzca..
düşünmemek geriyi..mutlu gitmek ileriye.
olsa ya hadi!.. olmuyor işte.

hani cocukken kocamandı ya herşey
bümbüyüktü hani
yine kocaman olsa ya 
sevgiler, mutluluklar, coşkular..
küçülse kin nefret
olsa ya hadi... olmuyor işte.

çocuk olsak yeniden 
içimizdeki çocuk ölmeden
gülsek eğlensek 
çok ağlamasak 
bir şekere kansak.
burnumuzla karışık silsek ya kolumuza gözyaşlarımızı
sonra şekeri yesek
fütursuzca..
olsa ya hadi..olmuyor işte..

öldü o çocuk ruhu içimizde...



16.3.10

Unutmanın Versiyonları

unutabilen varlık insanoğlu,en iyi özelliği de bu belki.
bilinçaltına itmek olayları,hiç çıkarmamak ordan.
ya da alışmak!
onsuzluğa alışmak,yokluğa alışmak,tükenmişliğe alışmak...
ya da duyarsızlaşmak!
kokusunu alamamak,teniniz hissetmemek,gözlerini gözlerinde görememek...
her ne ise işte adı.
unutmak...
dünyanın dönmesiyle gün geceye kavuşur,güneş aya yıldızlara,ışık karanlığına kavuşur.
sen,unutmuşsundur artık kavuşmanın ne demek olduğunu.
dünya döner,doğa uyur, sen uyursun.
unutmuşsundur alışmışsındır,duyarsızlaşmıstır ruhun.
geceler gündüz olur, hayat akıp gider
bir curcuna yaşarsın dakikaları,
dakikalar saat olur,saatler gün
sen akıp gidersin hayat akıp gider
unutmuşsundur duyarsızlaşmıssındır,alışmıştır kalbin.
günler yıl olur zaman akıp gider
ölmüştür artık sende...
alışmıştır hücrelerin duyarsızlaşmıştır bedenin.
unutmuşsundur...
unutmak bu kadar aşağılık bir şeydir işte.
hatırlayamamak,hatırlamamak.
bedenin unutur bedeni...
tektir insanoğlu,
tek doğar çoğul yaşar tek ölür
gerisi teferruattır...

M.
_unuttuğuma...

12.03.10 \ 22.50

30 May 2011

Eskidendi

Geçen yıl şubatın altısında yazılmış ufak bir not... Sosyal medyanın mecralarında dolaşırken karşıma çıkan ilişki durumuna atfedilmiş. Ben kendimde ararken tüm suçları ve üstlenmişken hataları O, tüm suçları üzerime yıkıp mutluluğu başkasında aramaya koyulmuş bile. 
Ardından gelen donup kalma hissi, ağlama isteği. Ağlayamama!
*Aptallığına  doyma M'onaco!

___
yağmurun altına girdim bu gece.
gözyaşlarım kurumuş
ağlayamıyorum
yağmur ıslatsın istedim yüzümü.
yeni bi hayata doğmak isterken bedenim
ruhumun çırpınışlarına kulaklarımı tıkadım.
tıkadım ki bedenim rahat huzura kavuşsun..


şubat 06.2010