12 Ağu 2012

sigara külü vs. huzur

sigara külü düşmüş hayatlarımız vardı bizim.
sigara külü düşmüş bluzlarımızın olduğu gibi.
kül yanıklarımız vardı.
en sevdiğimiz bluzumuzu bir daha giyemeyecek olduğumuza üzüldüğümüz kadar üzülebiliyorduk artık. sadece o kadar.
dilimize pelesenk olmuş kelimelerimizle yaşamayı öğrenmiştik.
bi şeyleri olduramadığımızı kabullenişimiz külün açtığı delik kadar hızlıydı.
olmuyorsa uğraşmıyorduk artık.
mücadele ruhu olmadığı için kızdığımız insanlar vardı, mücadele ruhumuz olmadığı için bize kızan insanların olduğu gibi...
karşılıklıydı her şey zamansızlıkta. kavramlarımız vardı sadece.
olur ve olmazlarımız vardı.
olmazlarımız daha çok.
*
sonra bi an geldi...
hemen gideceğinden korktuğumuz.
korkutuğumuz için sorgulamaya çalıştığımız.
mutluysak anda gerçekten sorgulamalı mıyız zamanı?
mutsuzluğumuzu sorgulamayı bırakmışken huzuru sorgulamak ne kadar doğru!
doğruluğa bizim karar vermediğimizi öğrenebilecek yaştayız.
hayat çiziyor yolları.
biz üzerinden bir kez daha geçiyoruz seçtiklerinin.
şimdiye kadar hep yanlışları belirginleştirmeye çalışmışız.
şimdikinin de doğru olduğunu bilmiyoruz.
sadece an da mutluyuz.
ve tek bildiğimiz artık bir şeyler yolunda gidiyor.
ve belki de artık haketmişizdir... huzuru... artık!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder